Furkan Duman1, Handan Can2, Alev Leventoğlu3

1Ufuk Üniversitesi Psikoloji Bölümü, Ankara
2Bursa Uludağ Üniversitesi Psikoloji Bölümü, Bursa
3Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Bölümü, Ankara

Anahtar Kelimeler: Relapsing-remitting multipl skleroz, bilişsel bozukluk, kısa süreli bellek, çalışma belleği, yönetici işlevler

Özet

Amaç: Relapsing-remitting multipl sklerozlu (RRMS) hastalar ile sağlıklı bireyleri kısa süreli bellek, çalışma belleği ve yönetici işlevler açısından karşılaştırmaktır.

Gereç ve Yöntem: Araştırmaya RRMS tanısı alan 33 hasta (RRMS grubu) ile yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi ve el tercihi bakımından eşleştirilen 26 sağlıklı katılımcı (kontrol grubu) dahil edilmiştir. Katılımcıların sosyo-demografik özellikleri kaydedilmiştir ve katılımcılara Beck depresyon envanteri ile durumluk/ sürekli kaygı envanteri uygulanmıştır. Katılımcılar bilişsel işlevler görsel-işitsel sayı dizisi testi B formu (GİSD-B), Wisconsin kart eşleme testi (WKET), geriye doğru sayı dizisi görevi (GDSD), stroop testi T-BAG formu, Wechsler bellek ölçeği geliştirilmiş formunun (WBÖGF) alt testlerinden biri olan görsel bellek uzamı alt testi (GBU) ve iz sürme testi (İST) kullanılarak değerlendirilmiştir.

Bulgular: Gruplar arasında depresyon ve kaygı puanları açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05). RRMS grubunun WBÖGF’nin GBU alt testinden hesaplanan ters görsel bellek uzamı daha düşüktür (p<0,05). Gruplar arasında GİSD-B, WKET, GDSD, WBÖGF’nin GBU alt testinden hesaplanan düz görsel bellek uzamı ve İST puanları açısından anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05).

Sonuç: Mevcut araştırmada RRMS’li hastaların çalışma belleğindeki görsel-mekansal kopyalama (sözel olmayan bilgi) kapasitesinin düşük olduğu saptanmıştır. Sözel olan ve olmayan kısa süreli bellek kapasitesi, çalışma belleğindeki fonolojik döngü (sözel bilgi) kapasitesi ile yönetici işlevlerden perseverasyon yapma eğilimi, kavramsallaştırma/irdeleme, inhibisyon (bozucu etkiye karşı koyma) ve set değiştirme becerileri açısından RRMS grubu ile kontrol grubu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olmadığı saptanmıştır.