Şebnem Bıçakçı1, Kenan Bıçakçı2, Kezban Aslan1, Hacer Bozdemir1, Cansel Karayalçın1, Yakup Sarıca1

1Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı, Adana
2Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı, Adana

Anahtar Kelimeler: psödotümör serebri, diffüzyon MRG, perfüzyon MRG

Özet

AMAÇ: Psödotümör serebri (PTS) ya da idyopatik intrakraniyal

hipertansiyon, serebrospinal sıvı içeriğinin normal olması, herhangi bir

yer kaplayan oluşum olmaması, nöroradyolojik değerlendirmenin de

normal olmak koşulu ile kafa içi basınç artışı ile karekterize bir klinik

sendromdur. Papilla ödemi başlıca klinik bulgudur.

YÖNTEMLER: Bu ön çalışmada, diffüzyon ve perfüzyon manyetik rezonans (DA-

MR ve PA-MR) görüntülemesinin PTS tanısında yararlı lığı araştırı lmıştır.

Yöntem: Çalışmaya PTS tanılı 10 hasta ve 10 kontrol olgusu alınarak

perfüzyon ve diffüzyon MR bulguları prospektif olarak

değerlendirilmiştir. Olgularda PTS tanısına öykü, nörooftalmolojik

değerlendirme ve lomber ponksiyon ile BOS basıncı ölçülerek varılmıştır.

BOS basıncı ölçümü sonrasında diğer incelemeler tamamlanmıştır.

BULGULAR: PTS tanılı dokuz kadın bir erkek toplam 10 olgunun yaş

ortalaması 38.3 (18-53) dür. Konvansiyonel MR incelmesinde sadece bir

olguda hafif kortikal atrofi varlığı dışında hiçbir olguda anlamlı

morfoloj ik anormal bulgu gözlenmedi. Kontrol grubu ile

karşılaştırıldığında diffüzyon ağırlıklı görüntüler ve görünür diffüzyon

katsayısı (GDK) haritaları normal, ancak 7 olguda perfüzyon bozukluğu

saptandı.

SONUÇ: Olgularda istatistiksel olarak anlamlı olmasa da perfüzyon

bozukluğu saptanmıştır. Bulgular uzun süreli semptomatolojisi olan ve

BOS basıncı 300 mm H2O üzerinde olan hastalar için kısmen de olsa

anlamlı olarak değerlendirilmiştir. Yapılan diğer çalışmalardan farklı

olarak diffüzyon anormalliği bulunmamıştır. BOS basıncı ve serebral

hemodinami konusunda görüş ayrılıklarına rağmen başağrısı ve papil

ödemi olup morfolojik görüntüleme bulgusu olmayan hastalarda,

perfüzyon MR’ın PTS tanısında yararlı olduğunu ve geniş serilerle

değerlendirilmesi gerektiği görüşünü taşıyoruz.