Karotis Arterde Stenotik Plak Özellikleri İle İskemik Strok Rekürrensi Arasındaki İlişki
Semai Bek, Şeref Demirkaya, Kemal Hamamcıoğlu, Oğuzhan Öz, Zeki Odabaşı, Okay Vural
Gülhane Askeri Tıp Akademisi Nöroloji Anabilim Dalı, Ankara
Anahtar Kelimeler: iskemik strok, karotis doppler sonografi, plak, rekürrens
Özet
AMAÇ: Karotis sisteminde stenozun derecesi, plakların içerikleri ve plak yüzey özelliklerinin doppler ultrasonografi ile belirlenebilmesi ve plakların rüptüre olma riskinin değerlendirilebilmesi, iskemik strok hastalarında tedavi seçiminde önemli olmaktadır.
AMAÇ: Karotis stenozu bulunan iskemik stroklu hastalarda stenoz derecesinin ve stenoza neden olan plak morfolojisinin tekrarlayan strok riskinde önemini araştırmaktır.
YÖNTEMLER: GATA Nöroloji Kliniğine 2003-2005 tarihleri arasında akut iskemik strok tanısı ile yatırılan, görüntüleme yöntemlerinde anterior sirkülasyonda iskemisi bulunan, kardiyak emboli odağı bulunmayan, iskemik alan ile ipsilateral karotis arter stenozu olan ve en az altı ay takip edilebilen 79 hasta çalışmaya alındı. Hastaların yatışının ilk on günü içerisinde karotis doppler ultrasonografi ile plak yüzey özellikleri, plak ekojenitesi ve fonksiyonel stenoz dereceleri belirlendi. Altı ayda bir kontrol yapılarak transient iskemik atak, minör veya majör strok rekürrensi araştırıldı ve toplam 20 hastada rekürrens saptandı. Plak özellikleri ile rekürrens riski arasındaki ilişki lojistik regresyon analizi ile tespit edildi.
BULGULAR: Plağın ülsere olması, düzgün zeminli olmasına göre rekürrens riskini 8,7 kat (p<0,001), plağın hipoekojen olması hiperekojen olmasına göre rekürrens riskini 1,78 kat (p<0,001) ve plağın fonksiyonel stenoz derecesinin %70’ten fazla olması, %70’ten az olmasına göre rekürrens riskini 5,25 kat (p<0,001) artırdı.
SONUÇ: Karotis sisteminde bulunan plaklarda, tespit edilen ülserasyon, hipoekojenite ve artmış stenoz oranları, rekürren iskemik serebrovasküler olay riskini artırmaktadır ve her bir özellik bağımsız olarak risk oluşturmaktadır.