Ayşe Altıntaş, Uğur Uygunoğlu, Burcu Zeydan, Tülin Coşkun

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, İstanbul

Anahtar Kelimeler: Multipl Skleroz, gebelik, fertilizasyon, anestezi, aşılar

Özet

Multipl skleroz (MS) santral sinir sisteminde (SSS) nöroinflamasyon ve nörodejenerasyonla giden, immün kökenli, kronik inflamatuvar bir hastalıktır. Multiplskleroz’lu hastaların en sık sorduğu sorular hastalığın seyri ve tedavisiyle ilgilidir. Bu iki ana sorunun dışında, MS’de gebeliğin ve postpartum dönemin hastalıkla ilişkisi, yardımcı üreme teknikleri, pre-postoperatif sorunlar ve aşıların kullanımı gibi sık karşılaşılan ve bazılarının cevabı hala tartışmalı olan konular bulunmaktadır. Multiplskleroz’un gebelik ve fetus üzerinde zararlı etkisinin olmadığı, MS nedeniyle gebeliği sonlandırmanın gerekmediği ve gebeliğin hastalık progresyonunu etkilemediği düşünülmektedir. Gebelik süresince olan atakların daha hafif seyrettiği, postpartum dönemde oluşan atakların ise daha ciddi olduğu bildirilmiştir. Hastalık düzenleyici tedaviler ile ilgili olarak günümüzde önerilen; gebelik planlama sürecinde en az bir ay öncesinde ilaçların kesilmesi yönündedir. Konvansiyonel kontraseptiflerin kullanımına ait kontrendikasyon bulunmamakla birlikte, oral kontraseptiflerinMS’li ve mobilitesi azalmış hastalarda venöztromboemboli riskini arttırdığı bilinmelidir. Yardımcı üreme tekniklerine (YÜT) aday MS hastaları; YÜT’ün atak riskinde olası artışa neden olabileceği konusunda bilgilendirilmelidir. Spinal anestezi ile yapılan işlemler sonrasında hastalarda atak sıklığının arttığı gösterilmiştir, bu nedenle MS’li hastalarda spinal anesteziden ziyade genel anestezi tercih edilmelidir. Dikkatli anestetik madde titrasyonu, sürekli monitorizasyon ve en düşük gerekli dozu kullanmak tedavi prensipleridir. Hepatit B dışında santral sinir sistemi demiyelinizasyonunda risk faktörü olabilecek diğer aşılar için yayınlanmış araştırma sayısı çok azdır. Bu yazıda yukarda sözü edilen özel durumlarda MS’li hastalara yaklaşımı ve halen tartışmalı olan ve cevap bekleyen bazı soruları ele aldık. (Türk Nöroloji Dergisi 2013; 19: 77-84)