Mustafa Seçkin1, Gülcan Öztürk2, Ecem Dilmaç3, Hakan Gürvit4

1Nöroloji Anabilim Dalı, Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi Tıp Fakültesi, İstanbul, Türkiye
2Sinirbilim Bölümü, İstanbul Üniversitesi Aziz Sancar Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü, İstanbul, Türkiye
3Psikoloji Bölümü, Lund Üniversitesi, Lund, İsveç
4Nöroloji Anabilim Dalı, Davranışsal Nöroloji ve Hareket Bozuklukları Birimi, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, İstanbul, Türkiye

Anahtar Kelimeler: Kognitif fonksiyon enstrümanı, Türkçe, subjektif bilişsel gerileme, hafif bilişsel bozukluk, Alzheimer hastalığı

Özet

Amaç: Alzheimer hastalığının (AH) subjektif bilişsel gerileme (SBG), hafif bilişsel bozukluk (HBB) ve olası Alzheimer hastalığı (OAH) demansı evrelerinde hastaların ve eşlerinin/bakım verenlerin bilişsel bozulma ile ilgili perspektiflerinin nasıl değiştiğinin incelenmesi amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem: Yirmi üç SBG, 33 HBB ve 17 OAH tanılı hasta çalışmaya dahil edildi. Katılımcılara standardize minimental test (SMMT), sayı menzili testi ve semantik akıcılık testleri uygulandı. Kognitif fonksiyon enstrümanı (KFE) bilişsel bozukluğun subjektif değerlendirmesi için kullanıldı. Aynı sorular hastalar tarafından katılımcı bildirimi (KFE-KB), çalışma partnerleri tarafından ise çalışma partneri bildirimi (KFE-ÇPB) kullanılarak yanıtlandı.

Bulgular: SBG ve HBB gruplarında KFE-KB skorlarının KFE-ÇPB skorlarına göre daha yüksek olduğu görüldü. OAH grubunda ise tam tersi bir durum gözlendi ve KFE-ÇPB skorlarının KFE-KB skorlarına göre daha yüksek olduğu görüldü. Ayrıca OAH grubunda SMMT skorları ile KFE-KB skorları arasında pozitif korelasyon saptandı ve bilişsel bozukluğu daha ağır olan hastaların KFE-KB skorlarının daha düşük olduğu, bilişsel bozukluğu daha hafif olan hastaların ise KFE-KB skorlarının daha yüksek olduğu görüldü. Grupların hiçbirinde KFE-ÇPB skorları ile SMMT skorları arasında anlamlı korelasyon saptanmadı ancak HBB grubunda negatif korelasyon eğilimi görüldü. KFE-KB ve KFE-ÇPB skorları arasında anlamlı korelasyon sadece HBB grubunda gözlendi.

Sonuç: Bilişsel bozuklukların subjektif değerlendirmesi özellikle AH’nin erken evrelerinde bilgilendirici olabilir. Ancak, OAH olgularında içgörü kaybı gelişmesi nedeniyle hastaların perspektifine dayanan subjektif bilişsel değerlendirme yanıltıcı olabilir. Hastaların ve eşlerinin perspektifleri arasında en yüksek uyumluluk SBG ve OAH arasında bir geçiş dönemini temsil eden HBB evresinde saptanmıştır.