İrem İlgezdi1, Ufuk Şener2, Levent Öcek2, Şükran Köse3, Alp Sarıteke2, Figen Tokuçoğlu4, Yaşar Zorlu2

1İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı, İstanbul
2Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği, İzmir
3Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği, İzmir
4Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı, Balıkesir

Anahtar Kelimeler: Hipotalamus-hipofiz-adrenal aks, multipl skleroz, kopeptin

Özet

Amaç: Multipl sklerozlu (MS) hastalarda hipotalamus-hipofiz-adrenal (HPA) aksın disfonksiyonunun ortaya çıktığı düşünülmektedir. Kopeptin, HPA ekseninin dolaylı bir belirteci olarak belirtilen bir serum proteinidir. Bu çalışmanın amacı, kopeptin düzeylerini değerlendirerek HPA aksı ile klinik sessiz MS (KSMS) arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir.

Gereç ve Yöntem: Eylül 2016-Eylül 2017 tarihleri arasında atak ve progresyon göstermeyen 60 KSMS tanılı hasta (ataksız ve progresyonsuz relapsingremitting MS’li hastalar) ve 60 sağlıklı birey çalışmaya dahil edildi. Tüm hastalar remisyon dönemindeydi. HPA aksın disfonksiyonu serum kopeptin düzeyleri ölçülerek değerlendirildi. Kopeptin düzeyleri MS’li hastalarda klinik parametrelerle karşılaştırıldı.

Bulgular: Altmış KSMS’li hasta ve 60 sağlıklı kontrol olmak üzere toplam 133 birey çalışmaya alındı. Hastaların ve kontrol grubunun yaş ortalamaları sırasıyla 37,1±7,8 (18-60) ve 34,9±8,6 (18-54) idi. Kontrol grubuna göre hastalarda kopeptin düzeyi anlamlı olarak daha düşüktü (p=0,001). Her iki grupta da cinsiyet ile kopeptin düzeyleri arasında anlamlı fark yoktu (p<0,05). Kopeptin düzeyleri ile yaş (r=0,255, p=0,064), son Genişletilmiş Özürlülük Durum Ölçeği skoru (Expanded Disability Status Scale) (r=-0,126, p=0,325) ve hastalık süresi (r=0,168, p=0,187) arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı.

Sonuç: Bu sonuçlar, KSMS’li hastalarda remisyon döneminde HPA aksının de hipoaktif olabileceğini göstermektedir. Bulgularımıza göre, kopeptin düzeylerinin klinik olarak aktivite göstermeyen MS’li hastalarda gelecekte prognostik belirteç olarak kullanılabileceğini düşünmekteyiz.