Mahin Hosseininejad1, Elaheh Kabir-Mokamelkhah1, Mohammad Hossein Harirchian2, Razieh Sirous1, Saber Mohammadi1, Samaneh Kabiri2

1Occupational Medicine Research Center, Department of Occupational Medicine, School of Medicine, Iran University of Medical Science,Tehran, Iran
2Iranian Center of Neurological Research, Tehran University of Medical Science, Tehran, Iran

Anahtar Kelimeler: Merkezi sinir sistemi, yorgunluk, multipl skleroz, işe dönüş, işçi

Özet

Amaç: Multipl skleroz (MS), genellikle çalışma çağında (20-45 yaş) teşhis edilen ve hastaların iş performanslarını ve çalışma becerilerini olumsuz etkileyebilen merkezi sinir sisteminin kronik bir hastalığıdır. Bu çalışmanın amacı, MS’li hastalarda işe dönüşte mesleki, bireysel ve hastalıkla ilgili faktörleri araştırmaktır.

Gereç ve Yöntem: Bu çalışma, Eylül 2019’dan Nisan 2020’ye kadar bir nöroloji kliniğine sevk edilen McDonald kriterlerine göre klinik olarak kesin MS’li hastalar üzerinde gerçekleştirildi. Sağlık ve Güvenlik Yöneticisi anketi ve Çok Boyutlu Yorgunluk Envanteri anketi iş stresi ve yorgunluk düzeyini değerlendirmek için kullanıldı. Engellilik düzeyi, Genişletilmiş Sakatlık Durum Ölçeği’nin (EDSS) doğrulanmış versiyonu aracılığıyla hastalarda değerlendirildi. Hastaların işe dönüş durumuna göre bireyler işe dönen (tam zamanlı, yarı zamanlı) ve işe dönmeyen hastalar olarak iki gruba ayrıldı. Daha sonra bu iki grup mesleki, bireysel ve hastalıkla ilgili faktörler açısından karşılaştırıldı.

Bulgular: MS’li 191 hastadan 127’si (%64) tanı konulduktan bir yıl sonra işine döndü. İşe dönüş oranı genç hastalarda, erkeklerde ve relaps ve remisyonlarla seyreden MS’li hastalarda daha yüksekti. Fiziksel işler, orta düzeyde nörolojik özürlülük (EDSS >3) ve şiddetli yorgunluk bağımsız olarak işsizlikle ilişkilendirildi.

Sonuç: Çalışmamızın bulguları, ileri yaş, kadın cinsiyet, fiziksel bir işe sahip olma, nörolojik dizabilite ve şiddetli yorgunluğun MS’li hastalarda işe geri dönmeme ile ilişkili olduğunu göstermiştir. Çalışma çağındaki gençlerde MS prevalansının yüksek olması nedeniyle, istihdamı kolaylaştırıcı çalışma ortamına ilişkin faktörlerin ayarlanması, meslektaşların ve yöneticilerin desteği, bu hastalarda stresin azaltılmasında ve hastalığın genel durumunun iyileştirilmesinde önemli rol oynayabilir.