Aynur ÖZGE1, Resul BUĞDAYCI1, Cengiz TATAROĞLU1, A. Öner KURT2, Senay DEMİROĞLU3, Sinem ÖZTUNA4, Bilge NOMER5, Ahmet ÖZTÜRK6, Lütfiye AKSU7, Dilda İPEKPAK6, Nezir GÜLTEKİN8, Sıraç ERSOY6, Deniz AKARCA9, Hülya ÇABUK4

1Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji ve Halk Sağlığı AD
2Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD
3Mersin Merkez 2 Nolu Sağlık Ocakları
4Mersin Merkez 11 Nolu Sağlık Ocakları
5Mersin Merkez 9 Nolu Sağlık Ocakları
6Mersin Mezitli 1 Nolu Sağlık Ocakları
7Mersin Merkez 7 Nolu Sağlık Ocakları
8Mersin Merkez 10 Nolu Sağlık Ocakları
9Mersin Merkez 8 Nolu Sağlık Ocakları

Anahtar Kelimeler: Başağrısı, sağlık ocağı, migren, gerilim tipi başağrısı, klinik tanı

Özet

Bu çalışma, Mersin ilinde birinci basmak sağlık hizmeti veren sağlık ocaklarına başağrısı yakınması ile başvuran hastalara sağlık ocağı hekimi tarafından uygulanan bir ölçek yardımıyla muhtemel tanıları belirlemek ve başağrısı tiplerini etkileyen değişkenleri saptamak amacıyla yapıldı. Gerekli izinler alındıktan sonra Merkez sağlık ocaklarından birer hekim ile görüşme yapılıp hekimler başağrısı tanısı ve anket formları hakkında bilgilendirildikten sonra formlar uygulandı. Toplanan veriler bir nörolog tarafından değerlendirilerek lnternational Headache Society-1988 sınıflaması esas alınarak muhtemel başağrısı tipleri belirlendi. Başağrısı tipini etkileyen faktörler regresyon analizi ile değerlendirildi. 350 hastaya ait verilerin incelendiği çalışmada 15-60 yaş arası 319 hasta değerlendirmeye alındı. Hastaların %37.3'ü migren, %33.5'i gerilim tipi başağrısı, %4.4'ü diğer başağrısı tanı tipleri ile uyumlu iken %24.8'inde mevcut veriler ile başağrısı tipi belirlenemedi. Migren olma riskinin başağrısı erken yaşta başlayanlarda, kadınlarda, sigara içenlerde ve hipertansiyonu olanlarda istatistiksel anlamlı derecede arttığı belirlendi (p<0.05). Benzer şekilde gerilim tipi başağrısı olma riski yalnız yaşayanlarda ve yakın zamanda önemli maddi sıkıntı yaşayanlarda daha yüksek bulundu (p<0.05). Sonuç olarak, birinci basamak sağlık hizmetlerinde iyi bir iletişim ve eğitimle hastaların yaklaşık %70.8 gibi yüksek bir oranı tanınıp tedavi edilebilir. Önemli bir sosyoekonomik yüke sahip olan migrende kadınların %60, erkeklerin ise % 70 kadarının hekim tarafından tanı almadığı ve ülkemizde başağrısı nedeniyle hekime başvuru oranının çok düşük olduğu (%38.9) dikkate alınırsa, başı ağrıyan daha çok kişinin doktora başvurmasını sağlamak açısından birinci basmak sağlık kurumlarının güçlendirilmesinin yararlı olacağı görüşündeyiz.