İ. Arda YILMAZ, Günfer GÜRER, Gürdal ŞAHİN, Sevim ERDEM, Ersin TAN

Hacettepe Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı

Anahtar Kelimeler: İnflamasyon, Kas biyopsisi, Sensitivite, Sinir Biyopsisi, Spesifisite, Vaskülit

Özet

Vaskülitik nöropatinin tanınması, önemli ölçüde disabiliteye yol açması ve tedavi edilebilir olması nedeniyle önemlidir. Kesin tanı ancak sinir biyopsisinde nekrotizan anjiyopatinin gösterilebilmesi ile konur. Bu çalışmada Ocak 1995 ve Haziran 1999 yılları arasında HÜTF Nöroloji Anabilim Dalı Nöromusküler Hastalıklar Araştırma Laboratuvar'ında yapılan süperfisiyal peroneal sinir ve peroneus brevis kas (SPS/PBK) biyopsileri gözden geçirilerek vaskülit açısından kesin, şüpheli, tanısal değeri yok olarak sınıflandırıldı. Vaskülit ön tanısı ile yapılan 32 biyopsiden dokuzunun vaskülit açısından kesin tanı koydurucu olduğu, bu biyopsilerde 7'sinde sinir biyopsisinde 5'inde kas biyopsisinde vaskülitin tespit edildiği görüldü. Biyopsisi vaskülit açısından şüpheli bulgular taşıyan 9 hastanın ise 3'üne diğer klinik ve laboratuvar bulguları ile vaskülit tanısı koyuldu. En sık gözlenen şüpheli bulgu asimetrik lif kaybı oldu. Biyopsileri vaskülit açısından tanısal olmayan hastaların hiçbiri izlemleri sırasında vaskülit tanısı almadı. Vaskülit şüphesi olan tüm hastalarda SPS/PBK biyopsisi uygulanmalıdır. Tek bir insizyon ile hem kas hem de sinir dokularına ulaşılabilmesi ve vaskülitik reaksiyonun yakalanma şansını arttırması bu yönteme önem kazandırmaktadır.