Serebral Venöz Trombozda Jukstakortikal Hemorajilerin Klinik, Radyolojik ve Demografik Özelliklerinin Değerlendirilmesi
Yasemin Dinç1, Rıfat Özpar2, Mustafa Bakar1, Bahattin Hakyemez2
1Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, Bursa, Türkiye
2Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Radyoloji Anabilim Dalı, Bursa, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Serebral venöz trombozu, jukstakortikal hemoraji, superior sagittal sinüs trombozu, kortikal ven trombozu
Özet
Amaç: Serebral venöz tromboz (SVT), serebrovasküler hastalıkların nadir görülen bir formudur. SVT tanısı alan hastaların %40’ında intrakraniyal hemoraji meydana gelebilir. İntrakraniyal hemorajilerin morfolojisi küçük jukstakortikal hemorajilerden (JH) büyük parankimal hematomlara kadar değişir. JH’nin SVT için karakteristik olduğu öne sürülse de JH ve SVT arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmalar sınırlıdır. Bu çalışmada kendi popülasyonumuzda SVT tanısı alan hastalarda JH’nin klinik, radyolojik ve demografik özelliklerini belirlemek amaçlandı.
Gereç ve Yöntem: Bu çalışmaya 2015-2021 yılları arasında SVT tanısı ile takip edilen 157 hasta retrospektif olarak dahil edildi. Hastalar JH’si olanlar ve olmayanlar olarak kategorize edildi. Hastaların demografik, klinik, radyolojik özellikleri, SVT etiyolojileri ve klinik sonlanımları mukayese edildi, JH ile ilişkili değişkenler belirlendi.
Bulgular: JH’si olan ve olmayan hastaların klinik, radyolojik ve demografik özellikleri karşılaştırıldığında, JH’nin kadın cinsiyet (p=0,037), klinik başlangıç semptomu (p=0,003), erken nörolojik kötüleşme (p<0,001), superior sagittal sinüs (SSS) trombozu (p<0,001), venöz kollateral skalası (VKS) (p<0,001), postpartum dönemde olmak (p=0,006), intrakraniyal herniasyon gelişimi (p<0,001) ve kötü klinik sonlanım (p<0,001) ile anlamlı istatistiksel ilişkisi mevcuttu. Anlamlı bulunan değişkenler binary lojistik regresyon ile değerlendirildiğinde; JH ile bağımsız olarak ilişkisi tespit edilen değişkenler SSS trombozu (p=0,043), kortikal ven trombozu (KVT) (p=0,010) ve SVT sonrası nöbet geçirmek (p=0,004) idi, ancak VKS ile JH arasında anlamlı ilişki saptanamadı.
Sonuç: SVT tanısı yüksek klinik şüphe ve radyolojik görüntülemenin doğru yorumlanması ile mümkündür. JH, ilk görüntüleme yöntemi olan kontrastsız kraniyal bilgisayarlı tomografi ile saptanabilir ve klinisyenin SSS trombozu ve KVT’den şüphelenmesine neden olabilir. Prospektif çok merkezli çalışmalarla daha kesin sonuçlar elde edilebilir.