Levent Güngör, Nilgün Cengiz, Musa K. Onar

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı, SAMSUN.

Anahtar Kelimeler: serebral sinüs trombozu, Manyetik Rezonans inceleme, MR Venografi, tedavi, etyoloji

Özet

Bilimsel zemin: Serebral Venöz Tromboz, klinik seyir olarak pek çok nörolojik hastalığı taklit edebilir. Ağır bir bilinç etkilenmesi ve ciddi fokal defisitlere yol açabileceği gibi subklinik, yavaş seyirli, tek başına baş ağrısı gibi silik nörolojik belirtiler de oluşturabilir. Erken dönemde çekilen beyin tomografisinin genelde normal olması ya da erken tomografi bulgularının gözden kaçabilmesi nedeniyle tanısı zor olabilir. Tedavi verilmediğinde sakat bırakıcı ve mortal seyredebilecek bir hastalıktır. Amaç: Bu çalışmada kliniğimizde Serebral Venöz Tromboz tanısı almış olguların klinik ve laboratuvar özellikleri ortaya koyulmaktadır. Mevcut literatür bilgileri ışığında klinik yaklaşım tartışılmaktadır. Hastalar ve yöntem: Kliniğimizde dört yıllık süre içerisinde Serebral Venöz Tromboz tanısı almış 18 olgunun klinik ve demografik özellikleri ve radyolojik bulguları retrospektif olarak incelenmiştir. Sonuçlar: En sık karşılaşılan semptom baş ağrısı, en sık görülen patolojik bulgu papil ödem olmuştur. Mortalite oranı %11.11 bulunmuştur. En sık etkilenen dural yapılar, superior sagittal sinüs, transvers ve sigmoid sinüslerdir. Gebelik ve lupus antikoagülan varlığı en sık karşılaşılan presipitan durumlardır. İzlenimler: Serebral sinüs trombozu çok silik semptom ve bulgularla seyredebilir. Şüphelenildiğinde ilk tercih edilecek tanısal işlem beyin Manyetik Rezonans Görüntüleme ve MR Venografi olmalıdır. Neden olabilecek trombofilik ve sistemik hastalıklar ayrıntılı olarak araştırılmalıdır. Gerektiğinde antikoagülan tedavi güvenilir olarak verilebilir.