CGRP: Migrende Yeni Odak
Necdet Karlı1, Şebnem Bıçakçı2, Manal Mehtar Bozkurt3
1Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, Bursa, Türkiye
2Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, Adana, Türkiye
3Novartis İlaç, Klinik Farmakoloji Uzmanı, İstanbul, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Kalsitonin gen ile ilişkili peptid, CGRP, migren, trigeminovasküler sistem
Özet
Migren bulantı, kusma, ışığa ve sese duyarlılık gibi semptomların eşlik ettiği tekrarlayan baş ağrısı atakları ile karakterize bir nörolojik bozukluktur. Global Hastalık Yükü 2019 verilerine göre dünya genelinde 1,12 milyardan fazla kişiyi etkilemektedir ve önemli bir engellilik nedenidir. Yüzyıllardır bilinen bir hastalık olmasına rağmen, patofizyolojisi henüz tam olarak aydınlatılamamıştır. Bugüne dek çeşitli teoriler öne sürülmüştür; en günceli nörovasküler teoridir. Nöroradyoloji ve immünohistokimya alanındaki gelişmelerin de desteklediği bu teori trigeminovasküler (TGV) sistemin migren patofizyolojisindeki önemine vurgu yapmaktadır. TGV sistemin kraniyal kanlanmayı düzenleyerek ve nosiseptif iletinin yayılmasına katkı sağlayarak migrenle ilişkilendirilen bir dizi karmaşık olayın başlamasına ve sürdürülmesine katkıda bulunduğu açıktır. Migren patofizyolojisinde rolü olduğu gösterilen vazoaktif nöropeptidlerin saptanması migren tedavisine yönelik yeni stratejilerin geliştirilmesi için fırsat yaratmıştır. KT gen ile ilişkili peptid (CGRP), TGV sistemde fazla miktarda bulunması ve migrenin vazodilatasyon, nörojenik enflamasyon, periferik ve santral sensitizasyon gibi farklı süreçlerinde rol oynaması nedeniyle en fazla dikkat çeken nörotransmitterlerden biri olmuştur. Son birkaç dekadda araştırmaların odağı haline gelmiş ve geniş ölçüde çalışılmıştır. Gerek CGRP reseptörünü antagonize eden küçük moleküllü CGRP antagonistleri gerekse CGRP’nin kendisini veya reseptörünü hedef alan monoklonal antikorlar geliştirilmiş ve migren tedavisinde kullanıma girmiştir. Bu derleme, CGRP’ye odaklı olarak TGV sistemin migren patofizyolojisindeki ve tedavisindeki rolünü gözden geçirmektedir.