Yılmaz Kendirli1, Nurten Uzun2, Ayşegül Gündüz2

1Bakırköy Ruh Ve Sinir Hastalıkları Hastanesi 2. Nöroloji Kliniği, İstanbul
2İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı, İstanbul

Anahtar Kelimeler: uçucu madde bağımlılığı, uçucu madde kötüye kullanımı, tiner, toluen, psikometrik incelemeler

Özet

AMAÇ: Bilimsel zemin: Psikoaktif madde kullanım bozukluklarından biri olan uçucu madde kötüye kullanımının ülkemizde giderek artan bir toplum sağlığı sorunu olduğu bildirilmektedir. Bu olgularda piramidal, serebellar, beyin sapı, periferik sinir hasarı ve kognitif bozukluklar ile nöroradyolojik değişiklikleri içeren sinir sistemi patolojileri bildirilmiştir.

AMAÇLAR: Bu çalışmada, uçucu maddeleri inhalasyon yolu ile kötüye kullanan olgularda sosyodemografik özellikler ile klinik ve nöropsikiyatrik bulgular araştırılmış, kullanım süresi ile ilişkileri incelenmiştir.

YÖNTEMLER: Olgular ve YÖNTEM: Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Alkol ve Madde Bağımlıları Araştırma ve Tedavi Merkezine (AMATEM) madde bırakma amacı ile başvuran, herhangi bir yakınması olmayan 25 kronik uçucu madde bağımlısının sosyodemografik ve klinik özellikleri ile kognitif fonksiyon testleri incelenmiştir. Kognitif fonksiyon testlerinin karşılaştırılması amacıyla yaşları 18-22 arasında değişen 20 kişilik kontrol grubu oluşturulmuştur.

BULGULAR: SONUÇLAR: Olguların ortalama yaşı 16,9, madde kullanımına ortalama başlama yaşı 13 idi. Kullanılan maddelerin içeriğini ağırlıklı olarak toluen oluşturmaktaydı. On dört olguda (%56) patolojik nörolojik bulgular saptandı; bulgular, piramidal bulgular (%16), beyin sapı bulguları (%8) ve periferik sinir bulguları (%32) şeklinde dağılmaktaydı. Kısa mental testte olgu grubu ortalaması 26,8±5,15, kontrol grubu ortalaması ise 29,7±2,52 idi (p<0,05). Nörolojik bulgular ve kognitif testler açısından kısa ve uzun süreli madde kullanan olgular arasında fark yoktu.

SONUÇ: YORUM: Toluenin kısa süreli kullanımlarda dahi yavaş ilerleyen, merkezi ve periferik sinir sistemi hasarı oluşturduğunu söyleyebiliriz. Ülkemizde uçucu maddelerin ucuz, çeşitli olması ve kolay temin edilebilmesi riskli gruplarda kullanımı artırmaktadır. Henüz sosyal bir sorun halinde olan uçucu madde kötüye kullanımının klinik boyutlarının yakın gelecekte giderek büyüyebileceğini düşünmekteyiz.