İntraoperatif Nöromonitörleme ile Spinal Tümör Cerrahisinde Yeni Defisit Gelişiminin Önlenmesi
Elif Ilgaz Aydınlar1, Pınar Yalınay Dikmen1, Gökalp Sılav2, Mehmet Zafer Berkman3, İlhan Elmacı2, Serdar Özgen2
1Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroloji Ana Bilim Dalı, Istanbul, Türkiye
2Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroşirurji Ana Bilim Dalı, Istanbul Türkiye
3Acıbadem Maslak Hastanesi, Nöroşirurji Bölümü, İstanbul, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Intraoperatif nöromonitörleme, spinal tümör, defisit
Özet
AMAÇ: Spinal tümör cerrahisi esnasında hastalara intraoperatif nöromonitörleme yaptık. Bu hastalarda postoperatif yeni nörolojik defisit gelişimini retrospektif olarak değerlendirdik.
YÖNTEMLER: Onyedisi erkek, 15’si kadın olmak üzere, 2-66 yaşlarında (ort 44±20) 32 spinal tümör hastası (8 servikal, 14 torakal ve 10 lumbosakral yerleşimli) değerlendirmeye alındı. Nöromonitörleme amacıyla bütün hastalar somatosensoriyel uyandırılmış potansiyeller (SEP), motor uyandırılmış potansiyeller (MEP) ve spontan elektromiyografi ile izlendi. Uygun vakalarda spinal MEP (D dalgası), bulbokavernöz refleksi (BKR) ve pudental SEP elde edildi.
BULGULAR: Beş vakada ameliyat sonrası geçici güç kaybı izlendi. Bu hastaların tümünde ameliyat esnasında nöromonitörleme bulgularında kalıcı ya da geçici değişiklikler dikkati çekti. Hiçbir vakada kalıcı güç kaybı görülmezken, 26 hastada tümör total ya da totale yakın, 4 hastada subtotal ve 2 hastada da parsiyel olarak eksize edildi.
SONUÇ: Medulla spinalisin lateral ve dorsal kolonların fonksiyonel bütünlüğü SEP ve müsküler MEP ile takip edilebilir. Uygun vakalarda spinal MEP, BKR ve pudental SEP ile nöral dokular hakkında ilave bilgi elde edilebilir. Vakalarımızda yanlış pozitif ve negatif sonuç ile karşılaşmadık. Spinal tümörlerde intraoperatif SEP ve MEP’in kombine kullanımı ile hastanın postoperatif nörolojik durumu hakkında güvenilir bilgi elde edilebileceğini düşünmekteyiz.