Yeliz Karaca1, Onur Osman2, Rana Karabudak3

1Süleyman Şah Üniversitesi, İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi, Ekonomi Bölümü, Türkiye
2Arel Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik & Elektronik Bölümü, İstanbul, Türkiye
3Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilimdalı, Ankara, Türkiye

Anahtar Kelimeler: Tekrarlayan ve düzelen multipl skleroz (RRMS), ikincil ilerleyen multipl skleroz (SPMS), birincil ilerleyen multipl skleroz (PPMS), doğrusal model, en küçük kareler yöntemi

Özet

AMAÇ: Bu çalışmada McDonald kriterlerine göre klinik kesin multipl skleroz (MS) hastası olan, 20 ile 55 yaşları arasında, tekrarlayan ve düzelen multipl skleroz (RRMS), ikincil ilerleyen multipl skleroz (SPMS), birincil ilerleyen multipl skleroz (PPMS) 120 hasta ve kontrol grubu olarak MS olmayan 19 sağlıklı birey alındı. MS olgularının özürlülük dereceleri özürlülük durum ölçeği (EDSS) kullanılarak belirlendi. Beyin sapı, korpus kallosum-periventriküler, üst servikal bölgeler olmak üzere üç bölgedeki lezyon bilgileri alındı. EDSS değişimi ve üç bölge için okunan MR görüntülerindeki lezyon sayısı ve büyüklük bilgilerinin yıllar içerisinde değişimleri incelenerek MS tanısı ve alt gruplarının doğrusal matematik modellerle belirlenmeye çalışıldı.

YÖNTEMLER: Üç bölgedeki lezyon sayıları ve lezyon sayılarının maksimum, minimum, varyans, ortalama değerleri MR parametreleri olarak belirlendi. MS hastalığı ve alt grupları ile kontrol grubunun MR parametreleri ve EDSS skoru sonuçlarını karşılaştırmak için korelasyon katsayıları hesaplandı. MR parametreleri ve EDSS skorlarına bağlı doğrusal modeller en küçük kareler yöntemi kullanılarak hatayı minimum yapacak şekilde oluşturuldu.

BULGULAR: MR parametrelerine bağlı doğrusal modelde; hasta/normal ayrımı için %100’lük bir barı ile aşarım elde edilmiştir. RRMS/SPMS, PPMS ayrımı için %94, RRMS/SPMS ayrışımı için %78,94’e kadar başarım sağlanmaktadır. Hastaların PPMS olup olmadıkları ise bu değişkenlerle %95’lik bir başarım ile elde edilmiştir. EDSS skorları göz önünde bulundurularak yapılan doğrusal modelde hasta/normal ayrımında %99, RRMS/SPMS, PPMS ayrımı için yapılan modelde %94, RRMS/SPMS ayrımı %64, PPMS ayrımı ise %95 başyapılmıştır.

SONUÇ: MR görüntülerinden elde edilen çeşitli özelliklerin ve EDSS skorunun MS tanısı ve alt grupları ile yüksek bir korelasyona sahip olduğu, bu nedenle doğrusal bir modelin geliştirilebileceği belirlenmiş olup, en yüksek korelasyona sahip özellikler kullanılarak çeşitli doğrusal modeller geliştirilmiş ve yüksek başarım elde edilmiştir.