Ali Zeynal Abidin Tak1, Yıldızhan Şengül2

1Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, Adıyaman, Türkiye
2Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye

Anahtar Kelimeler: Huzursuz bacaklar sendromu, nötrofil-lenfosit oranı, trombosit-lenfosit oranı

Özet

Amaç: Huzursuz bacaklar sendromu (HBS); ekstremitelerde öncelikle bacaklarda hareket ettirme dürtüsü ve anormal duyularla karakterize, kronik, ilerleyici sensorimotor bir bozukluktur. Semptomların başlangıcı gece olsa da hastalık ilerledikçe gün içindeki hareketsiz dönemlerde de görülebilir. Nüfusun %5-15 kadarında görülür. Çalışmamızda HBS patofizyolojisinde enflamatuvar mekanizmaların rolü olabileceği hipotezinden hareketle HBS olan hastalarda nötrofillenfosit oranı (NLR) ve trombosit-lenfosit oranı (PLR) ile sistemik enflamasyonu değerlendirmeyi amaçladık.

Gereç ve Yöntem: Toplam 62 HBS hastası ile 40 sağlıklı gönüllü çalışmaya alınarak her iki gruba ait sosyo-demografik özellikler incelendi. Tüm hastaların rutin biyokimya ve hemogram incelemeleri yapıldı. NLR, mutlak nötrofil sayısının lenfosit sayısına bölünmesi ile, PLR ise mutlak trombosit sayısının lenfosit sayısına bölünmesi ile elde edildi.

Bulgular: NLR düzeyleri değerlendirildiğinde hasta grubuyla (1,80±1,10) kontrol grubu (2,01±0,67) arasında anlamlı fark saptanmadı (p=0,26). PLR değeri ise; HBS grubunda (104,86±46,52) kontrol grubuna göre yüksek seviyede (97,78±39,09) olmasına rağmen anlamlı değildi (p=0,42). Vitamin B12 ve folat seviyeleri değerlendirildiğinde hasta ve kontrol grupları arasında anlamlı bir fark bulunmadı. Ferritin düzeyleri ise hasta grubunda anlamlı derecede düşüktü (p=0,03).

Sonuç: HBS olan hastalarda NLR ve PLR ile birlikte değerlendirildiğinde her iki parametre için anlamlı bir artış olmadığı saptandı. Bu durumun nötrofil, lenfosit ve trombosit sayısı gibi hematolojik parametrelerin çeşitli durumlardan kolayca etkilenebiliyor olmasından ya da hasta sayısının az olmasından kaynaklanabileceğini düşünüyoruz. Gelecekte sistemik enflamasyonu ve nöroenflamasyonu göstermesi muhtemel yeni biyobelirteçlerin saptanması bu duruma açıklık getirecektir.