Akatizi ve Huzursuz Bacaklar Sendromunun Karşılaştırılması: Elektrofizyolojik Bir Çalışma
Bengi Gül Türk1, Ayşegül Gündüz1, Sinem Metin2, Barış Metin3, Derya Karadeniz1, Meral E. Kızıltan1
1İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye
2İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye; Üsküdar Üniversitesi, Psikoloji Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye
3İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye; Üsküdar Üniversitesi, Nöroloji Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Akatizi, huzursuz bacaklar sendromu, beyin sapı refleksleri, göz kırpma refleksi, işitsel irkilme refleksi
Özet
Amaç: Akatizi ile huzursuz bacaklar sendromu (HBS) arasında klinik benzerlikler bulunmaktadır. Bu nedenle, akatizideki beyin sapı ve rostral bağlantılarının fonksiyonel değişikliklerini HBS’ye kıyasla araştırmayı amaçladık.
Gereç ve Yöntem: Akatizisi bulunan yedi hasta çalışmaya dahil edildi. Ayrıca HBS tanısı olan (n=14) hastalardan oluşmuş bir grup ve sağlıklı gönüllülerden (n=39) oluşan bir kontrol grubu oluşturuldu. Tüm katılımcılarda göz kırpma refleksi (GKR), işitsel irkilme refleksi (İİR) ve somatosensoryal irkilme (SSİ) refleksleri çalışıldı. Yanıtların başlangıç latansı, uyarılabilirliği, amplitüd, patern ve süreleri 3 grup arasında karşılaştırıldı.
Bulgular: GKR’de bilateral R2 ve R2k yanıtlarının ortalama başlangıç latansları akatizi grubunda HBS hastalarına ve sağlıklı bireylere göre daha uzundu. İİR’de yanıtların ortalama latansları gruplar arasında benzerdi. Toplam İİR saptananların oranı, akatizi ve HBS gruplarında sağlıklı bireylerle karşılaştırıldığında daha yüksekti ve bu fark sınırda anlamlı bulundu (p=0,047). Akatizi grubunda işitme stimülasyonundan sonraki cevapların süresi daha uzundu. SSİ’nin varlığı ve latansı her üç grup arasında da benzerdi.
Sonuç: Akatizi grubunda İİR’de ortalama başlangıç latanslarının daha uzun ve uyarılabilirliğin daha yüksek olması, bu hastalardaki hipodopaminerjik durum ile ilişkilidir. Bunun yanı sıra akatizide saptadığımız uzun R2-GKR latanslar, bu yolakta gecikmiş transmisyonunun varlığını, dolaylı olarak da yapısal bir lezyon yokluğunda serotoninerjik yolakların da akatizinin mekanizmasında yer aldığını düşündürmektedir. Akatizide, HBS’den farklı olarak serotoninerjik tutulumun bulguları mevcutken, hipodopaminerjik bulgular HBS’li hastalarla oldukça benzerdir.