Saadet Sayan1, Esen Çiçekli2, Dilcan Kotan3, Elif Sarıca Darol1, Murat Alemdar3

1Sağlık Bakanlığı Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Nöroloji Kliniği, Sakarya, Türkiye
2Sağlık Bakanlığı Akyazı Devlet Hastanesi, Nöroloji Kliniği, Sakarya, Türkiye
3Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroloji Kliniği, Sakarya, Türkiye

Anahtar Kelimeler: Fibrinojen-albümin oranı, fibrinojen, albümin, iskemik inme, prognoz

Özet

Amaç: Geçmiş çalışmalarda yüksek fibrinojen ve düşük albümin düzeyleri, iskemik inme oluşumu ve hastalık şiddeti ile ilişkilendirilmiştir. Fibrinojen-albümin oranı (FAO); enflamasyon göstergesinde yakın dönemde tanımlanan bir oransal parametredir. FAO, retinal ven tıkanıklığı, koroner arter hastalığı, kanserler gibi enflamasyon ve prokoagülasyon ile ilişkili birçok hastalık üzerinde çalışılmıştır. Biz bu çalışmada; FAO’nun iskemik inmenin tanısındaki, şiddetini ve prognoz öngörmedeki olası değerini araştırmayı amaçladık.

Gereç ve Yöntem: Yaşları 18 ile 80 arasında olan 52 akut iskemik inme hastası ve 39 kontrol olgusu çalışmaya dahil edildi. Tüm hastaların demografik özellikleri, tıbbi öyküleri, ön tanıları, muayene bulguları, görüntüleme özellikleri ve laboratuvar testleri hasta dosyalarından elde edildi. İnme şiddeti hafif, orta ve ağır olarak gruplandırıldı. FAO değerleri, inme-kontrol olguları arasında ve inme şiddeti grupları arasında kıyaslandı. İstatistiksel analizler için SPSS 23,0 (IBM) programı kullanıldı, P < 0,05 anlamlı olarak kabul edildi.

Bulgular: İnme grubunda ortalama FAO değeri, fibrinojen düzeyleri kontrol grubuna kıyasla daha yüksek, albümin düzeyi daha düşük idi (P < 0,001). Çalışmamızda FAO’nun en ideal eşik değeri 6,65 olarak saptanmış olup, albümin ve fibrinojene kıyasla duyarlılık ve özgüllüğü daha yüksekti. İnme şiddeti grupları, inme etiyolojik alt grupları, yatış süresi, kısa dönem prognostik fonksiyonel sonuç arasında ortalama FAO değerleri, albümin ve fibrinojen düzeyleri açısından anlamlı bir farklılık bulunmadı (P > 0,05).

Sonuç: Çalışmamıza ait bulguları, FAO’nun inme olgularında yeni, duyarlılığı ve özgüllüğü yüksek bir diagnostik belirteç olabileceğini gösterse de, inmenin şiddeti, etiyolojisi ve prognozunu öngörmede yetersiz kaldığını düşündürmektedir.