Mustafa Çetiner1, Murat Seyit2, Gönül Akdağ3, Hayri Demirbaş4, Özge Temel1, Sibel Canbaz Kabay1

1Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, Kütahya, Türkiye
2Kütahya Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Acil Tıp Kliniği, Kütahya, Türkiye
3Kütahya Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Nöroloji Kliniği, Kütahya, Türkiye
4Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, Afyon, Türkiye

Anahtar Kelimeler: Guillain-Barré sendromu, klinik bulgular, prognoz

Özet

Amaç: Çalışmamızda, kliniklerimizde yatarak tedavi görmüş Guillain-Barré sendromlu hastaların demografik özelliklerinin, klinik, laboratuvar ve elektrofizyolojik bulgularının değerlendirilmesi ve bu parametrelerin hastalığın prognozuna etkisinin araştırılması amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem: Ocak 2014 ve Nisan 2018 tarihleri arasında Guillain-Barré sendromu tanısı ile kliniklerimizde yatan hastaların dosya kayıtları retrospektif olarak incelendi. Hastaların başvusu sırasındaki demografik özellikleri, klinik, laboratuvar ve elektrofizyolojik bulguları kayıt edildi. Hastaların yatış esnasında ve taburculuk sonrası 3. ayda Hughes sınıflamasına göre klinik derecelendirmesi yapıldı.

Bulgular: Çalışmaya alınan 51 hastanın 25’i erkek (%49) ve 26’sı kadın (%51) olup yaş ortalamaları 54,21±17,32 yıl idi. Klinik ve elektrofizyolojik verilere göre 34 hasta (%66,7) akut enflamatuvar demiyelinizan poliradikülonöropati, 9 hasta (%17,6) akut motor aksonal nöropati, 6 hasta (%11,8) akut motor duyusal aksonal nöropati ve 2 hasta (%3,9) Miller Fisher sendromu olarak değerlendirildi. Hastaların taburculuk sonrası 3. ayda Hughes skorlamasına göre yapılan gruplandırmalarında 31 hasta (%60,8) iyi prognozlu (Hughes skoru ≤2) ve 20 hasta (%39,2) kötü prognozlu (Hughes skoru >2) grupta yer aldı. Klinik, demografik ve laboratuvar parametrelerine göre her iki grup arasında yapılan karşılaştırmalarda ileri yaş (≥50), başlangıçta yüksek Hughes skoru, ilk yakınma olarak ekstremitelerde güçsüzlük olması, komplikasyon varlığı, mekanik ventilasyona gereksinim olması ve öncül enfeksiyon olarak gastroenterit varlığı prognoza etkili faktörler olarak değerlendirildi.

Sonuç: Çalışmamızda en yaygın Guillain-Barré sendromu varyantı akut enflamatuvar demiyelinizan poliradikülonöropati idi. İleri yaş (≥50), başlangıçta yüksek Hughes skoru, ilk yakınma olarak ekstremitelerde güçsüzlük olması, komplikasyon varlığı, mekanik ventilasyona gereksinim olması ve öncül enfeksiyon olarak gastroenterit varlığı kötü prognostik faktörlerdi.