Ahmet Şair1, Utku Ogan Akyıldız1, Berna Korkmazgil2, Nefati Kıylıoğlu1

1Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, Aydın, Türkiye
2Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Aydın, Türkiye

Anahtar Kelimeler: Multipl skleroz, inme, SLE, ANA, EBV, CMV

Özet

Amaç: Multipl skleroz (MS) ve inme tanısında başvurulan otoantikor ve viral serolojik incelemelerin tanıdaki değerini ve tedavi seyri üzerine etkisini değerlendirmektir.

Gereç ve Yöntem: Nöroloji kliniğine 2012-2016 yılları arasında başvuran hastalar retrospektif olarak incelendi. Otoantikor testleri [anti-nükleer antikor (ANA), anti-dsDNA] ve viral serolojik incelemeler (Epstein-Barr virüs, varisella-zoster virüs, sitomegalovirüs, herpes simpleks virüs tip 1 ve 2 IgG ve IgM) sorgulandı. Gruplar tanılarına göre MS, inme ve bu iki tanı dışında kalan tüm tanılar (polinöropati, myastenia gravis, demans, baş ağrısı, epilepsi, vb.) için “diğer” adı altında gruplandı. Tüm testlerden elde edilen veriler, bu testlerin tanısal performansta bir artış sağlayıp sağlamadığını belirlemek için analiz edildi.

Bulgular: Otoantikor ve viral serolojik testler arasında en sık kullanılan test ANA (71 MS olgusu, 160 inme olgusu ve 482 diğer olgu) idi. Pozitif/negatifliğe dayalı tüm test sonuçları, tüm gruplarda hastalığın ilk tanısında ve tedavi stratejisinde herhangi bir değişikliğe neden olmamıştır.

Sonuç: Otoantikor ve viral serolojik testlerden elde edilen bilgiler MS ve inme tanısını etkilemez. Rutin tarama için bu testlerin yapılması, klinik hastalıkla ilgili önemli bir bulgu olmadığı sürece faydasız bir işlem olarak görülmektedir.