Hossein Salehi1, Mohaddaseh Fekri2, Alireza Vakilian3, Mohsen Rezaeaian4, Hassan Ahmadinia5

1Department of Plastic and Reconstructive Surgery, School of Medicine, Rafsanjan University of Medical Sciences, Rafsanjan, Iran
2Clinical Research Development Center, Ali Ibn Abi Talib Hospital, Rafsanjan University of Medical Sciences, Rafsanjan, Iran
3Department of Neurology, School of Medicine, Non-communicable Diseases Research Center, Rafsanjan University of Medical Sciences, Rafsanjan, Iran
4Department o Epidemiology and Biostatistics, Occupational Environmental Research Center, Rafsanjan Medical School, Rafsanjan University of Medical Sciences, Rafsanjan, Iran
5Department of Epidemiology and Biostatistics, Medical School, Rafsanjan University of Medical Sciences, Rafsanjan, Iran

Anahtar Kelimeler: Kronik migren, botulinum toksini A, yaşam kalitesi, enjeksiyon yöntemi

Özet

Amaç: Migren baş ağrıları en sık görülen ve zayıf düşüren hastalıklardan biridir. Kronik migren (KM), yaşam kalitesini düşüren ve maluliyete neden olan bir migren türüdür. Botulinum toksin A (BT-A), KM tedavisinde kullanılan tedavi seçeneklerinden biri olarak 2010 yılında Gıda ve İlaç Dairesi tarafından onaylandı. BT-A tedavisinde ağrıyı takip etme (ATE), sabit bölge sabit doz (SBSD) yöntemleri ve kombine enjeksiyonlar yaygın olarak kullanılır. Bu klinik çalışmada; en az komplikasyonu olan, en güçlü terapötik etkilere sahip ve yaşam kalitesini iyileştirmede en düşük maliyete sahip yöntemi belirlemek için KM’li hastalarda iki BT-A enjeksiyon yönteminin etkilerinin karşılaştırılması amaçlandı.

Gereç ve Yöntem: Bu ön klinik çalışmada, KM’li 40 hasta tarandı ve dahil edilme kriterleri incelendikten sonra 18 hasta çalışmayı tamamladı. Temel bir incelemeden sonra ve 28 günlük bir başlangıç dönemini tecrübe ettikten sonra, hastalar rastgele olarak ATE ve SBSD gruplarına ayrıldılar. Çalışmamızda Yaşam Kalitesi Anketi, Migren Günlük Notu ve Baş Ağrısı Etki Testi-6’yı kullandık.

Bulgular: Toplam 17 kadın ve 1 erkek çalışmayı tamamladı. Baş ağrısı şiddeti, sıklığı ve yaşam kalitesi skorları, her iki grupta da benzer eğilimlerle, anlamlı bir fark olmaksızın takip eden aylarda düzelme gösterdi.

Sonuç: Skorların karşılaştırılması çoğu hastada bir iyileşmenin varlığını gösterdi, ancak SBSD ve ATE grupları arasında anlamlı bir fark yoktu. Bununla birlikte, SBSD grubunda tedaviye daha iyi yanıt ve daha yüksek ilaç kullanım oranı gözlendi.