Eylem Özaydın Göksu1, Şennur Delibaş Kat1, Ayşe Eda Parlak2

1Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Nöroloji Kliniği, Antalya, Türkiye
2Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Radyoloji Kliniği, Antalya, Türkiye

Anahtar Kelimeler: İdiyopatik intrakraniyal hipertansiyon, psödotümör serebri, nörogörüntüleme bulguları

Özet

Amaç: İdiyopatik intrakraniyal hipertansiyonunun (İİH) nörogörüntüleme bulgularının geri dönüşümünü araştıran az sayıda çalışma vardır. Çalışmamız, bu bulguların tedavi sonrasında ne derece geri dönüşlü olduğunu göstermeyi amaçlamıştır.

Gereç ve Yöntem: Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Baş Ağrısı Polikliniği’nde takipli, 2017-2019 yılları arasından İİH tanısı konmuş ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) bulguları olan 8 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların demografik özellikleri, vücut kitle indeksleri (VKİ), tedavi süresi, tedaviden ne kadar sonra MRG çekildiği, tedavi öncesi ve sonrası MRG’leri kayıt edildi. Sellar konfigürasyonlar midsagittal T1 görüntülerde ve midsagittal hipofiz bezinin yüksekliği T1 veya T2 sagittal görüntülerde ölçüldü. Optik sinir (OS) kalınlığı beyin MRG’de T2 aksiyel kesitlerden ölçüldü. Globus konfigürasyonu, aksiyal FLAIR görüntüleri kullanılarak ve OS hiperintensitesi diffüzyon ağırlıklı görüntüleme (DAG) ile değerlendirildi. OS tortiozitesi horizontal kesitlerin T2 görüntülerinde değerlendirildi.

Bulgular: Ortalama yaş 36 [minimum (min): 22, maksimum (maks): 45] ve ortalama VKİ 31,8±2,8 idi. Tüm hastalar kadındı. Tedavi sonrası MRG ortalama 5,5 ay sonra çekilmişti (min: 3, maks: 10 ay sonra). Boş sellası olan 1 hastada tedavi sonrası parsiyel sella görüntüsü tespit edilirken parsiyel sellası olan 1 hastada tedavi sonrası boş sella gözlendi. Midsagittal hipofiz bezi yüksekliği 1 hasta hariç tüm hastalarda tedavi sonrası azalmıştı. OS kalınlığı her iki göz için düzelme gösterdi (sağ göz p=0,041, sol göz p=0,012). Tüm hastalarda globus konfigürasyonu tedavi öncesi ve sonrası aynı idi. OS tortiozitesi açısından 1 hastada düzelme gözlenirken 1 hastada belirginleşme gözlendi. Tüm hastalarda DAG’de gözlenen OS hiperintensitesi devam etmekteydi.

Sonuç: Hasta sayımız az olsa da, çalışmamız bu MRG bulgularının birçoğunun tedaviden sonra bir dereceye kadar geri dönüşümlü olduğunu göstermiştir.