Multipl Skleroz ve Parkinson Hastalığı Birlikteliği Görülen Hastada Oyun Destekli Rehabilitasyon Programının Motor ve Kognitif Beceriler Üzerine Etkilerinin İncelenmesi: Bir Olgu Sunumu
Hacettepe Üniversitesi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Fakültesi, Ankara, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Multipl skleroz, Parkinson hastalığı, rehabilitasyon, sanal gerçeklik, oyun terapisi
Özet
Multipl skleroz (MS) ve Parkinson hastalığı (PH), motor ve non-motor semptomlara sebep olarak hastalarda önemli derecede aktivite limitasyonu ve katılım kısıtlılıkları yaratan progresif merkezi sinir sistemi hastalıklarıdır. Olgu raporu ile nadiren karşılaştığımız MS ve PH birlikteliğine sahip hastada oyun destekli rehabilitasyonun olumlu etkilerini sunmayı amaçladık. MS ve PH birlikteliğine sahip tekerlekli sandalye ile mobilizasyonu sağlanan 54 yaşındaki kadın hasta olgu olarak incelendi. Hasta 8 hafta süreyle haftada 3 gün 1’er saat olmak üzere tedaviye alınmıştır. Hasta 30 dakika nörofizyolojik egzersiz programı sonrasında “Akıllı Fizyoterapi Oyun Sistemi (USE-IT)” ile 30 dakika oyun tedavisine alındı. Klinik tecrübelerimiz doğrultusunda geliştirilmiş bir oyun konsolu olan USE-IT aynı zamanda bir TÜBİTAK 1512 projesidir. Oyun konsolunda hasta farklı kavrama malzemeleri kullanarak altı oyun oynadı. Tedavi öncesi ve sonrası hastalıkların seviyeleri ve bulguları, genişletilmiş durum özürlülük skalası, modifiye Hoehn ve Yahr skalası ve birleşik PH derecelendirme ölçeği ile, düşme frekansı hasta ve yakınına sorularak, rijiditesi manuel değerlendirmeler ile, kas kuvveti kaba kas kuvvetleri değerlendirmesi ile, kognitif durumu Montreal bilişsel değerlendirme ölçeği ile, postürü New York postür değerlendirme ölçeği ile, el becerileri Minnesota el beceri testi ile, yorgunluğu yorgunluk etki ölçeği ile, fonksiyonel durumu fonksiyonel bağımsızlık ölçeği ile ve yaşam kalitesi MS yaşam kalitesi anketi ve PH anketi ile değerlendirilmiştir. Sonuç olarak, hastanın hastalık şiddetinde, yorgunluk, düşme ve postüral bozukluklarında, el becerilerinde, fiziksel, kognitif ve emosyonel durumunda, mobilitesinde, günlük yaşam aktivitelerinde, ve yaşam kalitesinde klinik olarak anlamlı gelişmeler olduğu görülmektedir.