MİGREN HASTALARINDA YÜKSEK DERECELİ GÖRSEL UYARI İLE NÖRON FONKSİYONUNA EŞLİK EDEN BÖLGESEL KAN AKIMI DEĞİŞİKLİKLER
Nevzat UZUNER, Demet GÜCÜYENER, Serhat ÖZKAN, Gazi ÖZDEMİR
Osmangazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, Eskişehir
Anahtar Kelimeler: Serebral kan akım hızı, migren, transkranyal Doppler
Özet
Amaç: Vazonöronal ilişki, nöronal fonksiyon ve vasküler reaktivitenin entegrasyonuna dayanır. Migrenli hastalarda başağrısız dönemde ve kontrol grubunda, transkranyal Doppler ile, her iki arka serebral arterde ve orta serebral arterde görsel uyarı ile kan akım hızı değişikliklerini inceledik. Yöntem ve Gereçler: Yirmibeş migren hastası ve 25 kontrol olgusu incelemeye alındı. Kan akım hızı değişikliklerini incelemek amacıyla, her iki arka serebral arter ve peşinden her iki orta serebral arter, 20 saniye gözler açık kompleks hareketli şekilleri ararken ve 20 saniye gözler kapalı dönemleri içeren 10 siklus boyunca transkranyal Doppler ile monitörize edildi. Sonuçlar: Ne migren hastalarında ne de kontrol olgularında, mutlak kan akım hızı değerleri ve bu hızlardaki ilişkili artışlar düşünüldüğünde, iki taraf arasında anlamlı farklılık gözlenmedi. Migren hastaları, ASA'lerde kontrol olgularına göre her iki tarafta da görsel uyarılara daha düşük reaktivite gösterdi. Bununla birlikte, sağ tarafta iliskili kan akım hızı artışı auralı migren hastalarında (28.1±6.9, p=0.015) kontrol olgularına (47.8±3.1) göre istatistiki olarak anlamlı farklılık gösterdi. Ters olarak, auralı migrenli hastaları OSA'lerde, görsel uyaranlara kontrollere göre daha yüksek reaktiviteye sahipti. Sağ tarafta ilişkili kan akım hızı artışı (21.1±3.1, p=0.003) kontrol olgularına (15.0±0.6) göre anlamlı seviyeye ulaştı. Tartışma: Bizim sonuçlarımız, auralı migren hastalarının, kontrol olgularına göre yüksek seviyeli görsel uyaranlara ASA'lerde daha az damarsal reaktivite ve/veya oksipital alanlarda daha az nöronal aktiviteye; OSA'lerde düşük seviyeli görsel uyarılara daha yüksek reaktiviteye sahip olduklarını göstermektedir. Bu muhtemelen ataklar arası dönem dahi, düşük enerji rezervleri ve artmış enerji ihtiyacını karşılayamamaya bağlıdır.