Lökaryozis Etyopatogenezinin MR-Spektroskopi ile Değerlendirilmesi
İlknur Cantürk1, Nihal Işık1, Fatma Candan1, Tunahan Ayaz2, Nüket Yıldız1, Taner Seleker1
1S.b. İstanbul Göztepe Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği, İstanbul
2S.b. İstanbul Göztepe Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Kliniği, İstanbul
Anahtar Kelimeler: gliozis, lökaryozis, proton MR-spektroskopi.
Özet
AMAÇ: Lökaryozis (LA), serebral beyaz maddede bilateral, gerek yama tarzında gerekse diffüz alanlar şeklinde izlenen radyolojik bir bulgudur. Bu çalışmada, lökaryozisdeki metabolik değişiklikleri anlamak için, lökaryozisin MR-spektroskopi bulgularını tespit ederek, bu bulguları, kronik iskemik enfarkt ve kontrol grubu ile karşılaştırmayı amaçladık.
YÖNTEMLER: LA tespit edilen 25 hasta, kronik iskemik enfarktı bulunan 10 hasta ve LA bulunmayan 9 kontrol hastası kıyaslandı. Lökaryotik alandan, kronik iskemik enfarkt alanından ve normal görünümlü beyaz maddeden, N-asetilaspartat (NAA)/kreatin (Cr) ve myoinositol (MI)/Cr oranlarına bakıldı. Kognitif etkilenme açısından, bütün hastalara Minimental Status Examination (MMSE) testi uygulandı.
BULGULAR: LA ve normal görünümlü beyaz madde NAA/Cr değerleri arasında istatistiksel açıdan anlamlı farklılık saptanmadı. Normal görünümlü beyaz maddeye kıyasla, LA MI/Cr değeri, anlamlı olarak yüksek saptandı (0.72±0.22; 0.59±0.15; p<0.0001). Kronik iskemik enfarkt alanının NAA/Cr değeri, gerek normal görünümlü beyaz madde (0.68±0.64; 1.47±0.11; p<0.01), gerekse lökaryotik alana göre (0.68±0.64; 1.70±0.28; p<0.01), anlamlı olarak düşüktü. Lökaryotik hastaların MMSE skorları, kontrol grubuna göre anlamlı derecede düşük olarak saptandı (p<0.01).
SONUÇ: Kronik iskemi ve kontrol grubundan farklı olarak, NAA konsantrasyonunda anlamlı bir değişiklik oluşmazken, MI konsantrasyonunda ortaya çıkan anlamlı yükseklik, lökaryozisde gliozisin major patolojik bulgu olduğunu göstermektedir. Lökaryozisde arteriyolar yapıyı bozan risk faktörlerinden dolayı, nöronal veya aksonal kayıp gelişimi öncesinde, serebral kan akımı otoregülasyonunda ortaya çıkan değişikliklerin, gliozis gelişimine neden olduğu düşünülmektedir.