Hüseyin Nezih Özdemir1, Birgül Dere2, Asım Orujov2, Gülcan Neşem Başkan2, Mehmet Mesut Dorukoğlu2, Hadiye Şirin2, Neşe Çelebisoy2, Figen Gökçay2

1Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi, Nöroloji Kliniği, Kahramanmaraş, Türkiye
2Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, İzmir, Türkiye

Anahtar Kelimeler: Baş ağrısı, yüz, ağrı, kısa

Özet

Amaç: Araştırmamızın amacı Ege Üniversitesi Nöroloji Baş Ağrısı Polikliniği’ne 4 saatten kısa süren baş ağrısı ile başvuran hastaların demografik ve klinik özelliklerini, tedavi özelliklerini ve tedavi yanıtlarını değerlendirmektir. Bir diğer ana amaç ise kraniyal otonomik bulgulara sahip olan ve sahip olamayan hastaların yukarıda belirtilen özelliklerini karşılaştırmaktır.

Gereç ve Yöntem: Çalışmamız retrospektif ve kesitseldir. Bulgular, üçüncül baş ağrısı merkezimizde toplanan verilere dayanmaktadır. Baş ağrısı bozukluklarının tanıları International Classification of Headache Disorders-3 kılavuzuna göre konmuştur. Hastaların dosyaları incelenmiştir ve bilgileri standart bir olgu rapor formuna kaydedilmiştir. Hastaların demografik özellikleri, klinik özellikleri ve tedavi yanıtları not edilmiştir. Hastalar otonomik bulgulara sahip olan ve sahip olamayan hastalar olarak iki gruba ayrılmıştır ve yukarıda belirtilen özellikleri karşılaştırılmıştır. Trigeminal otonomik sefalji ve trigeminal nevralji (TN) hastalarının tedavi yanıtları lojistik regresyon analizi ile değerlendirilmiştir. p<0,05 değerleri istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir.

Bulgular: Altmış sekiz hasta dahil edildi. Yirmi beş hastada trigeminal otonomik sefalji vardı. Yirmi üç hastada TN, 13 hastada gerilim tipi baş ağrısı vardı. Yedi hastada başka birincil baş ağrısı vardı. Hastaların klinik özellikleri ve tedavi yanıtları alt gruplarda farklıydı. Trigeminal otonomik sefalji hastalarında tetikleyici faktör tarif etmenin atak tedavisi alma riskini düşürdüğü saptandı [Odds oranı (OR): 0,059, %95 güven aralığı (GA): (0,005-0,645); p=0,02]. TN hastalarında beyin sapı lezyonuna sahip olmak [OR: 24,776, %95 GA: (1,033-60,613); p=0,049] uzun dönemde karbamazepin tedavisinde başarısızlık riskini artırırken günde birden fazla nevralji atağı yaşamak [OR: 0,58, %95 GA: (0,04-0,832); p=0,036] azaltmaktaydı.

Sonuç: Baş ağrısı bozukluklarının doğru teşhisi, temel olarak baş ağrısının klinik özelliklerine dayanır. Etkili bir tedavi için doğru bir teşhis zorunludur, doğru teşhis tümüyle uygun öykü alınmasına dayanmaktadır.