Migren ve Beslenme Ýliþkisi

Migren, binlerce yýldan beri bilinen bir hastalýk olup nörolojik, gastrointestinal ve otonom deðiþikliklerin eþlik ettiði bir baþ aðrýsýdýr. Migrenin görülme sýklýðýnýn artmasýyla birlikte migren tetikleyici faktörlerin rolü ve özellikle tetikleyici besinler daha fazla tartýþýlýr hale gelmiþtir. Bazý migrenli hastalar baþ aðrýsý ataklarýnýn nedensiz bir þekilde baþladýðýný ifade etmektedirler. Ancak çoðunlukla hormonal deðiþimler gibi içsel ya da hava deðiþimi, bazý kokular vs. gibi bir dýþsal tetikleyici ya da tetikleyicilerin birlikteliði aðrýyý baþlatabilmektedir. Her hasta bu tetikleyicilere karþý ayný duyarlýlýkta olmayabilir. Bazýlarýnda tek bir faktör öne çýkarken, bazýlarýnda da birkaç faktörü birden ele almak gerekebilmektedir. Stres, çevresel faktörler, kronik hastalýklar, uyku ve beslenme durumu gibi etkenlerin migren ile iliþkisi bilinmekle birlikte bu etkenlerin mekanizmalarý hala net deðildir. Çocuklar ve gençler baþta olmak üzere migren tipi baþ aðrýsý çeken herkeste aðrýyý tetikleyici olarak beslenme durumu ve besinlerin etkisi önemli yer tutmaktadýr. Genel olarak migren tetikleyicileri düþünüldüðünde yapýlan çalýþmalarda en az bir beslenme kaynaklý tetikleyici öne sürülmekte, diyet açýsýndan en sýk bildirilen tetikleyicinin açlýk olduðu söylenmektedir. Çikolata, çay, kahve, peynir, alkolün ise içerdiði bazý spesifik öðeler sebebiyle migrende tetikleyici özellik gösterdiði belirtilmektedir. Yapýlan yeni çalýþmalarda migren tedavisinde ek olarak bazý fonksiyonel besinlerin kullanýmý da gündeme gelmiþtir. Bu nedenle, çalýþmada migrenin tetikleyici faktörlerinden besin ve beslenme ile iliþkisi irdelenmiþtir.